- alışılagelen
- ordinary, usual
İngilizce Sözlük Türkçe. 2010.
İngilizce Sözlük Türkçe. 2010.
bermutat — zf., esk., Far. ber + Ar. muˁtād Alışılagelen biçimde, her zaman olduğu gibi Annem bermutat işi merasim tarafından alıyordu. Y. K. Karaosmanoğlu … Çağatay Osmanlı Sözlük
normal — sf., li, Fr. normal 1) Kurala uygun, alışılagelen, olağan, düzgülü, aşırılığı olmayan, uygun Atatürk ün normal zamanlarda insana okşamak arzusu veren ipek gibi saçları, birdenbire yelelenirdi. Y. K. Karaosmanoğlu 2) is. Aşırılığı, eksikliği ve… … Çağatay Osmanlı Sözlük
rutin — sf., Fr. routine 1) Alışılagelen, sıradan, sıradanlık, çeşitlilik göstermeyen, alışılagelmiş düzen içinde yapılan Genç olmasına karşın belli bir pişkinliği, yırtılmışlığı, rutini vardı. H. Taner 2) is. Alışkanlıkla elde edilmiş beceri … Çağatay Osmanlı Sözlük